MEDLİNE TÜP BEBEK MERKEZİ ADANA
Randevu için: 0322 455 25 50
Randevu için: 0322 455 25 50
Kapsamlı Kromozom (CGH) Analizi nedir?
Kapsamlı kromozom analizi tüp bebek uygulamalarında embriyoların rahme transferi öncesinde gerçekleştirilen ve embriyoların FISH yöntemi ile sadece seçilmiş belirli kromozomlar için değil, mevcut tüm kromozomlar yönünden (24 farklı kromozom) incelenebildiği bir yöntemdir. İnceleme üzerinde insan kromozomlarına ait binlerce parçacığın bulunduğu mikroçip teknolojisi kullanılarak Array Komperatif Genomik Hibridizasyon adı verilen teknik (kısaca aCGH olarak adlandırılır) kullanılarak gerçekleştirilir. Bu yöntem ile incelenen embriyoların tüm kromozom haritası görülebildiğinden, geçmişte tespit edilemeyen pek çok kromozom düzeyindeki bozukluk ta incelenen embriyolarda artık tespit edilebilmektedir.
Bu yöntemin halen rutinde kullanılan PGT yöntemine kıyasla ne gibi farkları var?
Bugün pek çok klinikte verilen PGT hizmeti “Floresan In Situ Hibridizasyon” (FISH) adı verilen bir teknik ile uygulanır ve bu teknikte embriyolar genellikle sadece seçilmiş kromozomlar (5, 7 veya 9) yönünden incelenir. İncelenecek kromozomlar canlı doğum ile sonuçlanabilecek genetik bozuklukları veya erken dönem düşüklerde Tüp bebek tedavilerinde başarıyı artıran yeniliklerden biri aCGH yüksek oranda gözlenen kromozom problemlerini kapsadığından 9 kromozomun tarandığı PGT uygulamalarında embriyoda oluşabilecek kromozomal bozuklukların yüzde 60-80’i tespit edilebilmektedir.
Bununla birlikte kalan yüzde 20-40’luk bir kromozom bozukluğu bu teknik ile tespit edilemediğinden 9 kromozom yönünden incelenmiş ve ‘normal’ bulunmuş bir embriyonun gebelik oluşturamamasının altında bu incelenemeyen kromozomlardaki bir bozukluk yatabilmektedir.
Kapsamlı kromozom taraması ile tüm kromozom bölgeleri detaylı olarak görülebildiğinden, incelenen 24 farklı kromozom yönünden normal olan bir embriyonun transferi ile gebelik oranlarında da bir artış sağlanabilmektedir. Geçtiğimiz yıllarda San Diego’da gerçekleştirilen Amerikan Üreme Derneği (ASRM) toplantısında bu tekniğin uygulanması ile 40lı yaşlardaki bayanların da 30’lu yaşlardaki bayanlar kadar yüksek bir gebelik oranı yakalayabilecekleri gösterildi.
Diğer taraftan kapsamlı kromozom taraması ile geçmişte tespit edilemeyen pek çok kromozom kaynaklı problem de görülebildiğinden aslında test sonucu normal embriyo elde edilme şansı da orantılı olarak azalmakta. Yani bu testi yaptıracak hastalarımızın bir kısmında incelenen embriyolar arasında normal embriyo bulunamayabilir ve embriyo transferi gerçekleştirilemeyebilir. Bu nedenle incelenecek embriyo sayısının belirli bir sayının üzerinde olması gebelik şansının artması açısından önemli bir faktördür.
İncelenen tüm kromozomlar yönünden normal bulunan bir embriyo her zaman gebelik oluşturur mu?
Kromozomal bozukluk nedeni ile gebelik oluşmaması veya oluşan gebeliğin erken dönemlerde kaybedilmesi riski her yaşta yaşanabilecek bir durum. Fakat kadın yaşının özellikle 35’in üzerinde olduğu çiftlerde özellikle ciddi olarak artmakta. Bu nedenle genetik ayıklama ile normal embriyoların seçilmesi bu riski belirgin oranda azaltıyor. Diğer taraftan gebelik oluşması için sadece genetik olarak normal bir embriyo elde etmek yeterli değil. Sağlıklı bir rahim dokusu da gebelik oluşması için olmazsa olmaz bir kriter.
Gerek PGT gerekse kapsamlı kromozom taraması uygulamasında incelenebilecek embriyo sayısının arttırılması amacı ile bazı hastalarda yüksek doz ilaç kullanabilmekteyiz. Her ne kadar kısmen amaca ulaşılıyor gibi görünse de aslında kullanılan yüksek doz ilaçların embriyonun tutunacağı rahim içi duvarına negatif bir etkisi var ve bu durumda bazı hastalarda genetik olarak normal bir embriyo elde edilebilse dahi uygun olmayan bir rahim dokusu nedeni ile gebelik elde edilemeyebiliyor. Bu durumda şansı arttırabilmek için genetik işlem yapılan embriyolar dondurularak saklanabiliyor ve tedavi sonrası vücut 1-2 ay dinlendikten sonra embriyolar çözülerek doğal bir rahim ortamına naklediliyor. Bu şekilde gebelik oranlarının yüzde 8-10 artması mümkün.
Tekniğin riskleri veya hata olasılığı var mı?
Hata denince akla hep ilk olarak embriyoların veya örneklerin laboratuvar ortamında karışması gelir. Gerek rutin tüp bebek uygulamaları gerekse genetik tanı metotları son derece dikkatli ve her safhasında pek çok kişinin kontrolünden geçen aşamalar neticesinde gerçekleştirildiğinden öncelikle çiftlerimizin bu konuda rahat olmalarını tavsiye ediyoruz.
Diğer taraftan kapsamlı kromozom taraması yapabilmek için ayni PGT uygulamalarında olduğu gibi öncelikle tüp bebek yöntemleri kullanarak embriyo elde etmek gerekiyor. Sonrasında da elde edilen embriyolardan genetik inceleme için hücre almak gerek. Embriyo biyopsi işlemi olarak ta adlandırılan bu hücre alma işlemi için embriyolar üzerinde en son teknoloji kullanılarak mikrocerrahi uygulanıyor. Deneyimli bir embriyolog tarafından gerçekleştirilen biyopsi uygulamaları sonrası embriyonun zarar görme riski genellikle yüzde 1’in altında, fakat deneyimi yüksek olmayan bir embriyologun gerçekleştirdiği biyopsi işleminde bu oran daha yukarılara çıkabilmekte. Bu nedenle genetik tarama yaptıracağınız merkezin ve embriyoloğun bu konudaki deneyimi son derece önemli. Zira işlem sonucu normal embriyo bulunsa da embriyo eğer işlem hasarından dolayı gelişimine devam etmiyor ise bir anlamı yok.
Hem PGT hem de kapsamlı kromozom taraması konusunda risk sayılabilecek bir başka konu alınan hücrede elde edilen genetik sonucun gelişmekte olan embriyonun gerçek genetik yapısını yansıtmama riski. Bunun en önce gelen nedeni de rahme tutunma öncesinde sürekli gelişmekte olan bir embriyoda bazen genetik olarak normal ve anormal hücrelerin ayni ortamda gelişimlerine devam etmeleri. Dolayısı ile inceleme için alınacak hücre ile embriyo erken gelişim dönemlerinde yüzde 5-8 oranında aynı genetik yapıya sahip olmayabilir. Bu oranı eğer embriyo gelişim sürecinde daha geç ve rahme tutunma öncesi aşamada (blastosist aşaması) biyopsi yapılırsa ve alınan hücreler incelenir ise yüzde 5’lerin altına indirmek mümkün. Fakat bu durumda da her embriyonun blastosist aşamasına ulaşamama riski mevcut. Kapsamlı kromozom taraması uygulaması gerçekleştirilecek merkezin (eğer varsa) daha önceki tüp bebek tedavi sonuçlarınıza göre bir değerlendirme yapması, hücre örneklemesinin hangi dönemde yapılacağı kararı verilir iken önemli.
Genetik olarak normal sonuç alınan embriyoların daha doğal bir rahim ortamına transfer edilmesi için dondurulması yaklaşımı da eğer deneyimli kişiler tarafından yapılmıyor ise bazı riskler taşıyor. Zira zaten sınırlı sayıda normal sonuç alınmış embriyoların çözme sonrası canlılıklarını kaybetmeleri tedavinin başarısızlığı demek. Bu durumda bu hizmeti öneren merkezlerdeki embriyo dondurma ve çözme sonrasındaki canlılık oranlarının yüzde 95’in üzerinde olması başarıya giden anahtarlardan biri.
Sağlıkta uluslararası standartları belirleyen JCI (Joint Commision International) belgesini açıldığı günden kısa bir süre sonra alarak bölgesinde öncü rol oynayan Özel Medline Adana Hastanesi bu kalite yolculuğuna devam etmektedir. Detaylı bilgi.
0322 455 25 50
444 00 64
@2023 Tüm hakları saklıdır. Web sitemizi ziyaret ettiğinizde sitemizde yer alan kullanım koşullarını incelemiş sayılırsınız.
www.medlinetupbebek.comSayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.